Dünyada ilk örneği 19. yüzyıl sonlarında İngiltere’de görülen Organize Sanayi Bölgesi uygulamalarına, 20. yüzyılın başlarında diğer ülkelerce de başlanmış ve böylece sanayinin belirli bir plan içerisinde yerleştirilmesi sağlanmıştır. Küçük ve orta ölçekli işletmelerin geliştirilmesi amacına hizmet eden sanayi bölgeleri, sanayicilerin altyapılı arsa ihtiyaçlarının karşılanması yoluyla bu bölgeleri inşa eden özel firmaların kar elde etmelerini sağlamaktadır.
Kalkınma döneminin “lokomotifi” olan sanayi sektörü, şehrin planlı gelişimine katkıda bulunurken, güvenilir bir altyapı ile ortak tesislerin kurulmasına yardımcı olmaktadır. Üretimde verimliliğin ve kar artışının elde edilmesini sağlayarak ekonomik kalkınmayı desteklemektedir.